KAHVEYE DAİR NE VARSA

  • Bilimsel adı: Coffea arabica ve Coffea canefora olarak bilinir.
  •  İlk başta Güney Batı yüksek  bölgelerinerine ait bir bitki olan “Coffea arabica Arabistan’ın ‘Kahve çalışı’, ‘dağ kahvesi’ veya ‘Arap kahvesi’ olarak da bilinmektedir. Coffea arabica en az 1000 yildir kültürü yapılmış olan ilk kahve türüdür. Diğer ticari olarak üretilen kahve türlerinden daha az kafein içerdi içidaha iyi bir tada sahiptir.
  • 2011 dünya üretimi 7.9 milyon ton olarak açıklanmıştır; Brezilya,Vietnam, Endonezya, Kolombiya,Etopya en büyük üreticilerdir.
  • Kahve, kahve çekirdeklerinin kavrulmasından sonra çeşitli şekillerde hazırlanan bir içecektir. Hafifçe asidik (pH 5.0-5.5) özelliktedir, kafein içeriğinden dolayı uyarıcı etkiye sahiptir.
  • Kafein (1,3,7-trimetilksantin) bugün dünyada en çok tüketilen maddelerin başındadır. Kahve ve çay kafein tüketimin ana kaynağını oluşturur. Kahve özellikle kinik aside ester bağı ile bağlı ferulik ve kafeik asitler ve klorogenik asitlerin karmaşk bir bileşimini içermektedir. Klorojenik asitlerin laktona kahvedeki polifenollerin ana yıkım sebebidir
  • Etkileri: Kararlı ve ilimli miktarda tüketilen kafein fizik kapasiteyi artırır,yorgunluğu giderir, zihin açıklığı ve konsantrasyon artışına sebep olur.
  • Özellikle filtre edilmemiş kahve kullanım miktar ile orantılı olarak kan kolesterolünde, LDL kolesterol ve trigliseridinde artış ile ilişkilidir. Kahve yağları olan kafestol ve kahveol filtre edilmemiş kaynatılmış kahvede bulunmaktadır ve insanlarda LDL–Kol düzeylerini ciddi  biçimde arttırmaktadır (günde 2 fincan kahve, total kolesterolu 20 mg/dl ile %10 arasında  artırmaktadır). Kahvenin diyabet, Parkinson ve karaciğer hastalığını (siroz ve hepatoselüler karsinom), kolon kanserini önlemede faydalı etkileri son yıllarda gösterilmiştir. Diyabet riskini  düşürmede altmış yaş üzerinde bu ters etki daha barizleşmektedir.
  • Ilımlı kahve kullanımı kalp yetersizliği riski ile ters orantılıdır. En büyük olumlu etki günde 4-5 fincan olarak bildirilmiştir. Kahvenin kardiyovasküler sistem üzerindeki etkisi (CYP1A2) geni tarafIndan düzenlenmektedir.
  • Kafeinin yarı ömrü 4-5 saattir. Kafeinin nerdeyse tamamı metabolize olur; %95’i N3-CYP1A2 enzimi tarafından demetilasyona uğrar. Bireyler arasında CYP1A2 geni farklılıklar( genetikpolirmorfizm) gösterdiğinden kafeinin etkisi farklı etkiler yapmaktadır. CYP1A2*1A*1A  genotipinde kafeinin zararlı etkileri görülmezken, CYPIA2*1F aleline sahip bireyler kafeini yavaş  metabolize ettiğinden, kafein hipertansiyon riski ile doğru orantı göstermektedir.
  •  Filtre kahvenin, Türk kahvesi gibi kaynatularak yapılan kahveye, dekafeine kahvenin kafeinli kahveye göre avantaji bulunmaktadır.
  •  Kahvedeki lipid transfer proteinleri Candida gibi insanlarda hastalık yapabilen mantar türlerini baskılayabilmektedir. Kavrulma sırasında yüksek molekül ağırlıklı melanoidinler meydana gelir. Melanoidinler antioksidan, mikroplara karşı, diş çürümesi, yangı,kan basıncı yüksekliği karşı ve kan şekerini düşürücü etkilere sahiptir.
  • Kahvenin klinik laboratuvar testlerine etkisi: Kanda apolipoprotein B, katekolaminler, kolesterol,C-reaktif protein, epinefrin, serbest yağ asitleri,gastrin, kan şekeri, homosistein, LDL-kolesterol, lipidler,lipoprotinler, ürik asit düzeylerini artırır; hemoglabin, hematokrit, renin aktivitesi, trigiserid, demir düşürür. İdrarda urobilinojen, ürik asit, vanilik asit, vanilmandelik asit düzeylerini artırır.
  • Kafeinin klinik laboratuvar testlerine etkisi: Kafein kan katekolaminlerini,epinefrin,serbest yağ asitleri, plazminojen aktivatör inhibitör -1(PAI-1), renin aktivitesi, teofilin kullananlarda teofilin düzeylerini, idrar hacmini ve idrarda sodyum, klor, magnezyum, prostaglandin F2a düzeylerini artırır, kanda fosfatı, dışkıda kalsiyumu düşürür.
  • İstenmeyen Etkiler: Şu anki bilgilere göre günde 400 mg(4 fincan) kafeinin bir yan tesiri bulunmamaktadır ancak andojenik ve çevresel faktörlerin de etkisi göz önüne alınmalıdır. Fazla kafein kullanımı psikomotor ajitasyon, uykusuzluk, başağrısı, gastrointestinal şikayetlere neden olur. Gebelerde kahvenin yıkımı (metabolizması) yavaşlar. Kafein ve metabolitleri plasentadan fetüse geçebilmektedir.

‘’Kopi Luwak Kahvesi(civet coffee)’’, Asya misk kedisi (Paradoxurus hermaphroditus) tarafından yenip dışkı ile çıkarttığı kahve çekirdeği ve bu çekirdekten yapılan, dünyanın en pahalı kahvesidir. Daha seçilerek yenmiş olması ve sindirim olayında tadının iyileşmiş olduğu düşünülmektedir

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top